bugün
- bir müslüman olarak filistin benim meselem değil16
- bu başlıkta konya'yı övüyoruz10
- icardi190515
- filistin'in türklere ihanetleri sıralı tam liste19
- akp chp yakınlaşması12
- tayyip erdoğan'ın israil anadolu'ya girecek demesi21
- ileride evleneceğiniz kişi şuan ne yapıyor8
- beni özlediniz mi8
- okula bikiniyle gelen kız8
- kahverengi gözlü olmanın hiç bir işe yaramaması16
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı21
- 15 mayıs 2024 türkiye japonya voleybol maçı13
- karşı cinse giyim önerileri16
- iyi bir insan olmak için ne yapmam lazım20
- türklerin çok kolay devlet kurması9
- karadeniz bölgesinde yaşamak11
- anın görüntüsü15
- maca sekiz13
- türklerin ingilizce konuşamama nedenleri22
- en obez özelliğiniz17
- mauro icardi'nin karısı9
- nişanlı kalmanın saçma olması11
- larisalisa'nın parayla şukulatması8
- namuslu erkek bulmanın çok zor olması16
- herkesin merak ettiği o piç erkeğim soru alayım18
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi21
- sütyen takmaktaki inanılmaz mantık hatası19
- şampiyonluk için yanak okşatmak52
- gençler iş beğenmiyor8
- sevdiğiniz sözlük yazarları16
- kızılcık şerbeti dizisi12
- iki adım atınca kan ter içinde kalmak8
- embesil yazarlar8
- öpüşme ile bulaşan hastalıklar8
- en nefret edilen yazarlar8
- hangi sözlük yazarı ile uyumak isterdin14
- kaç yaşındaki insan evde kalmıştır14
- larisalisa15
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri16
- aç karnına poğaça yemek11
- otoyol ve köprü geçiş ücretlerinin zamlanması19
- jose mourinho28
- en dindar özelliğiniz12
- chat sitesi kurmak9
- yaz aşkı varda kış aşkı neden yok11
- en taşaklı kızların bizim sözlükte bulunması16
- en havalı erkek meslekleri16
- her erkeğin unutamadığı bir kadın vardır10
- burçlara inanmak9
- kezo dili ve edebiyatı8
entry'ler (13)
kendim için her şeyi daha da zor ve katlanılamaz hale getiren benim.
yok olmak.
Öldürücü bir cilt kanseri olan Malign melanom'a dikkat çekmek için yapılmış, gençleri bir nebze de olsa bilinçlendirebileceğini düşündüğüm videodur. http://www.youtube.com/watch?v=zO4ccYw_Mtg
Bu sistem 1876 yılında Amherst kolejinde öğrenci olan Melvil Dewey tarafından, kolejin kütüphanesini düzenlemek için geliştirilmiş ve sonradan bütün dünyada yaygınlaşmıştır. Üzerinde devamlı olarak çalışılır ve yeni gereksinimlere, ortaya çıkan yeni konulara göre değiştirmeler, düzenlemeler yapılarak yeni baskıları yayınlanır.
Esası Dewey sistemine dayanan (bkz: Evrensel Onlu Sınıflandırma sistemi) de çok kullanılan sistemlerden biridir.
Dewey sistemi, geçmiş zamanlardan bu yana, dünyada varolan bütün bilgi alanlarını on ana bölüme ayırmış, bu alanlardan her birini üç basamaklı sayılarla göstermiştir:
000 Genel Konulu Eserler (Ansiklopedi, Kütüphanecilik vb.)
100 Felsefe ve Psikoloji
200 Din
Bu üç basamaklı sayıların ikinci basamaklarına yeniden sayılar yerleştirilerek, her sayı yeniden on ana bölüme ayrılabilir ve bir konunun alt dallarını gösterme olanağı doğar:
800 Edebiyat üzerine genel eserler 810 Amerikan edebiyatı
820 ingiliz edebiyatı
830 Alman edebiyatı
Her bir sayının üçüncü basamağına da sayılar konarak daha ayrıntılı konuları gösterme olanağı bulunur:
820 ingiliz edebiyatı üzerine genel eserler
821 ingiliz şiiri
822 ingiliz tiyatrosu
823 ingiliz roman ve hikayeleri
Eğer daha ayrıntılı bir bölmeye gitmek istenirse, ilk üç sayıdan sonra bir nokta konularak başka bölmeler de yapılabilir:
821 ingiliz şiiri
821.01 ingiliz şiiri üzerine kuramsal yazılar.
Dewey sisteminin ana konuları gösteren sınıflama listeleri yanında yardımcı listeleri de vardır. Bu listelerden yararlanarak konuların coğrafya yerlerine ilişkin yönleri, biçimleri (ansiklopedi, sözlük, bibliyografya, dergi vb.) gösterilebilir.
Dewey sistemi kullanan kütüphanelerde rafların üzerine genellikle hem sayılar hem de hangi konuyu gösterdikleri yazılır.
Bir kütüphanede aynı konu numarasını alan birden çok kitap bulunur. Tek bir kitabın yerini kesin olarak belirleyebilmek için bu kitapların sınıflama numaralarının altına, kitabın yazarının soyadından ilk üç harf alınarak yazılır. Örneğin Mina, Urgan'ın "ingiliz edebiyatı Tarihi" adlı kitabına 720.9 numarasını verir, altına da URG kısaltmasını eklerler:
720.9
URG
Böylece bu kitap başka ingiliz edebiyatı tarihi kitaplarından ayrılmış, kesin yer numarası belirlenmiş olur. Kitabın tek bir yazarı yoksa, bir ortak çalışma ürünü ise, o zaman kitap adının ilk üç harfi alınarak sınıflama numarası tamamlanmış olur.
Dewey sistemi, kitapların yerlerini belirlemek için ortaya konmuş bir sistemdir. Ancak gerek bibliyograflarda gerekse kütüphanelerde, konuyu belirtmek ya da konu katalogu kurmak için de kullanılmaktadır. Örneğin bizim Milli Kütüphanemizde ve Halk kütüphanelerimizde konu katalogu Dewey numaraları kullanılarak meydana getirilmektedir. Amerikan kütüphaneleri kitaplarını Dewey numaraları vererek yerleştirir, konu katalogunda konu başlıkları kullanırlar. * *
Esası Dewey sistemine dayanan (bkz: Evrensel Onlu Sınıflandırma sistemi) de çok kullanılan sistemlerden biridir.
Dewey sistemi, geçmiş zamanlardan bu yana, dünyada varolan bütün bilgi alanlarını on ana bölüme ayırmış, bu alanlardan her birini üç basamaklı sayılarla göstermiştir:
000 Genel Konulu Eserler (Ansiklopedi, Kütüphanecilik vb.)
100 Felsefe ve Psikoloji
200 Din
Bu üç basamaklı sayıların ikinci basamaklarına yeniden sayılar yerleştirilerek, her sayı yeniden on ana bölüme ayrılabilir ve bir konunun alt dallarını gösterme olanağı doğar:
800 Edebiyat üzerine genel eserler 810 Amerikan edebiyatı
820 ingiliz edebiyatı
830 Alman edebiyatı
Her bir sayının üçüncü basamağına da sayılar konarak daha ayrıntılı konuları gösterme olanağı bulunur:
820 ingiliz edebiyatı üzerine genel eserler
821 ingiliz şiiri
822 ingiliz tiyatrosu
823 ingiliz roman ve hikayeleri
Eğer daha ayrıntılı bir bölmeye gitmek istenirse, ilk üç sayıdan sonra bir nokta konularak başka bölmeler de yapılabilir:
821 ingiliz şiiri
821.01 ingiliz şiiri üzerine kuramsal yazılar.
Dewey sisteminin ana konuları gösteren sınıflama listeleri yanında yardımcı listeleri de vardır. Bu listelerden yararlanarak konuların coğrafya yerlerine ilişkin yönleri, biçimleri (ansiklopedi, sözlük, bibliyografya, dergi vb.) gösterilebilir.
Dewey sistemi kullanan kütüphanelerde rafların üzerine genellikle hem sayılar hem de hangi konuyu gösterdikleri yazılır.
Bir kütüphanede aynı konu numarasını alan birden çok kitap bulunur. Tek bir kitabın yerini kesin olarak belirleyebilmek için bu kitapların sınıflama numaralarının altına, kitabın yazarının soyadından ilk üç harf alınarak yazılır. Örneğin Mina, Urgan'ın "ingiliz edebiyatı Tarihi" adlı kitabına 720.9 numarasını verir, altına da URG kısaltmasını eklerler:
720.9
URG
Böylece bu kitap başka ingiliz edebiyatı tarihi kitaplarından ayrılmış, kesin yer numarası belirlenmiş olur. Kitabın tek bir yazarı yoksa, bir ortak çalışma ürünü ise, o zaman kitap adının ilk üç harfi alınarak sınıflama numarası tamamlanmış olur.
Dewey sistemi, kitapların yerlerini belirlemek için ortaya konmuş bir sistemdir. Ancak gerek bibliyograflarda gerekse kütüphanelerde, konuyu belirtmek ya da konu katalogu kurmak için de kullanılmaktadır. Örneğin bizim Milli Kütüphanemizde ve Halk kütüphanelerimizde konu katalogu Dewey numaraları kullanılarak meydana getirilmektedir. Amerikan kütüphaneleri kitaplarını Dewey numaraları vererek yerleştirir, konu katalogunda konu başlıkları kullanırlar. * *
bir kadın ve bir erkek el ele tutuşur ve iletişim kurarlar, daha fazlası değildir. herhangi bir rutine bağlı olmadığından ruhunu en kolay biçimde yansıtabileceğin, yaratıcılığını rahatça kullanabileceğin -sosyal- danstır. her ne kadar yarışmaları yapılsa da kalıpları yoktur, eğlenmek için yapılır. bir kaç basit adım ve dönüşü öğrendikten sonra, harikalar yaratılabilecek bir danstır. müziği ve dansı 8 vuruşluk ritmlerden oluşur, 4 vuruşta 3 adım kullanılır. atlanan vuruş ise ayak enstantaneleriyle doldurularak dansa tarz katılabilir. ismiyle ilgili çok çeşitli rivayet vardır ama bana en mantıklı geleni, tek kabul ettiğim kadının dansın sosu olduğudur.
son söz,
la danza es el amor!
''y si en la calle Serra te la encuentras dile que le he escrito un 'SON' de corazón...''
''eğer ona Serra Caddesi'nde rastlarsan, ona sadece onun için kalbimden bir 'SON' yazdığımı söyle...''
son söz,
la danza es el amor!
''y si en la calle Serra te la encuentras dile que le he escrito un 'SON' de corazón...''
''eğer ona Serra Caddesi'nde rastlarsan, ona sadece onun için kalbimden bir 'SON' yazdığımı söyle...''
Devlet işlerini padişah adına idâre eden ve ondan sonra gelen en büyük görevliye vezir, sayıları birden fazla olunca da birinciye vezir-i azam denirdi. Çandarlı Halil Hayreddin Paşa, hükûmet işleri ile ordu kumandanlığını şahsında birleştirerek kendinden sonra gelen vezir-i azamların da bütün işlerde padişahın vekil-i mutlakı olmaları geleneğini oluşturdu.
Devletin ilmiye de dâhil olmak üzere bütün azil ve tayin işlemleri, katl, terfî ve terakki işlemleri sadrazam tarafından idâre edilirdi. Sefer dışı zamanlarda vezir, kadıasker ve şeyhülislâm gibi yüksek görevliler için yapılacak işlemler ve vezirlerin idamı için padişahın fermanını alırlardı. Sefer zamanında başkumandan olarak ordunun başında sefere çıkar, merkezde kendi adına işleri yürütmesi için bir sadâret kaymakamı tayin ederdi. Fâtihten sonra padişahların divâna başkanlık etmekten yavaş yavaş vazgeçmeleri üzerine divân başkanlığı ve devlet işlerinin bütün sorumluluğu sadrazamların uhdesinde kalmıştır. Bununla beraber sadrazamlar malî ve kazaî işlerin dışında adlî, idârî ve askerî meselelerde de padişahın mutlak vekili idi.
Devletin ilmiye de dâhil olmak üzere bütün azil ve tayin işlemleri, katl, terfî ve terakki işlemleri sadrazam tarafından idâre edilirdi. Sefer dışı zamanlarda vezir, kadıasker ve şeyhülislâm gibi yüksek görevliler için yapılacak işlemler ve vezirlerin idamı için padişahın fermanını alırlardı. Sefer zamanında başkumandan olarak ordunun başında sefere çıkar, merkezde kendi adına işleri yürütmesi için bir sadâret kaymakamı tayin ederdi. Fâtihten sonra padişahların divâna başkanlık etmekten yavaş yavaş vazgeçmeleri üzerine divân başkanlığı ve devlet işlerinin bütün sorumluluğu sadrazamların uhdesinde kalmıştır. Bununla beraber sadrazamlar malî ve kazaî işlerin dışında adlî, idârî ve askerî meselelerde de padişahın mutlak vekili idi.
saçlarınızın dökülmesinin sizi bunalıma soktuğu günlerde en çok, kafanızda en çok açılan yeri öpmesidir.
final zamanının gelip çatmış olmasına rağmen halen okumadığı vizeler sorulunca, "siz nasıl çalışırken okuyamayınca bırakıyorsunuz, ben de elime alıyorum kağıtları, sizin abuk subuk şeyler yazdığınızı görünce bırakıyorum" ; derste metni okumasını istediği kişinin okumak istemediğini/okuyamayacağını/haftaya okurum diyerek geçiştirmek istediğini hissettirdiği an "neyse seneye okursun bol bol" diye cevap verendir. ve lisans boyunca bütün derslerine her yıl kombine alanların iddia ettiğinin aksine müthiş bir mizah anlayışı vardır.*
aslında yollar sadece gidilmesi gerektiğinde uzatmadan gitmek içindir. cümle kurulmasını beklemeden.
istisnasız, her şeyin göründüğü gibi olduğu anlarda kullanılır. (bkz: yanlış anladın) (bkz: göründüğü gibi değil)
bazen, sadece yolundan çekilmek. bırakınız önüne baksın, hayatını yaşasındır.